maandag 27 februari 2012

Arşivler insanlığın kolektif bilincinin tanıklarıdır




En basta belirtmek gerekir ki, arsivler, ne bir kisiye, ne bir
zumreye, ne bir sinifa, ne de bir millete aittir, arsivler butun
insanligin ortak bellegidir. Onlar, insanligin kolektif bilincinin birinci
dereceden taniklaridirlar. Eger arsivler olmasaydi insanlik tarihi bir tevaturler yumagindan baska bir sey olamazdi.

Arsivler sayesinde biz gercege her zamankinden daha fazla yakiniz.
Onlar olmasaydi burnumuzun ucunu goremez, gelecekle ilgili
dusuncelerimiz afaki sayiklamalar olmaktan oteye gidemezdi.

Bugun Osmanli arsivleri sadece Turkiye Cumhuriyeti icin degil, sadece
eski Osmanli cografyasi icin de degil, ama bir butun olarak
Avrupa'nin, Asya'nin, Afrika'nin, hatta gec donem itibariyle
Avustralya'nin tarihi icin de onem tasimaktadir.

Gunes batmayan imparatorlugun anayurdu olan Ingiltere'nin arsivleri
olmadan dunyadaki gelismeleri aciklamak olasi midir?

Ya Fransa,Almanya, ABD arsivleri..?

Mevcut olmadiklarini veya olsada hic acilmadiklarini bir dusunelim; herhalde dusunce ufuklarimiz bir hayli kararirdi.

Hele Rusya'nin arsivleri olmadan sol hareketleri
yazmak bir yana, kenarindan ucundan anlamak bile mumkun degildi.

Bu nedenlerle bu ulkelerde bulunan arsivler insanligin kollektif
bilincinin bir parcasini olustururlar ve butun insanliga aittirler.
Onlari koruma altina alan kuruluslarin da bu zihniyette olmasi beklenir.

Bunun somut gostergesi olarak da arsivlerin milliyet ayrimi
gozetilmeksizin butun arastirmacilara acilmasi zorunludur.

Bu gunumuzde insan haklarinin, en cagdas hak olan bilgi edinmek hakkinin dogal bir parcasini olusturmaktadir.

Kisi haklari nedeniyle konulan tahditler bu prensibe
aykiri olamaz, olmamalidir.

Arsivlerin aidiyetinin evrenselliği, siyasi hareketlerin ve orgutlerin
arsivleri icin de gecerlidir.

Turkiye Isci Partisi'ni (TIP) dislayarak 60'li yillari, TKP'yi ve diger radikal sol orgutleri dislayarak 70'li yillari, DISK'i dislayarak isci hareketlerini ve bir
butun olarak Turkiye'nin sosyal tarihini gercege uygun bir bicimde
yazmak mumkun mudur?

Turkiye Komunist Partisi'nin (TKP), Turkiye Isci Partisi'nin (TIP),
Turkiye Sosyalist Isci Partisi'nin (TSIP) ve bunlarin devamini
olusturan diger sosyalist partilerin arsivleri sadece komunistler,
sosyalistler acisindan mi bir anlam tasimaktadir?

Her ne kadar tarihsel gorevini tam anlamiyla yerine getirememis olsa
da bu kucuk ve celimsiz sosyalist, komunist partilerin Turkiye
Cumhuriyeti (TC) tarihindeki yeri yadsinabilir mi?

TC'nin toplumsal tarihini yazanlarin bu orgutleri bir turlu atlayamamalari bu nedenle anlasilabilir bir seydir.

Dolayisiyla bu arsivler bir butun olarak bu
topraklarda yasayan insanlarin ve bagli olarak insanligin ortak
bilincinin bir parcasidir, diyoruz.

Peki bu durumda arsiv kurumlarinin durumu nedir?

Arsiv kurumlarinin asli gorevi, gasp, tehdit veya ihmal nedeniyle
kaybolup yok olmak tehlikesi tasiyan tarihsel materyali
korumaya almak, tasnif edip, ayirim gozetmeksizin butun arastirmacilara acmaktir.

Arsivciler ya da arsivcilikle istigal edenler gorevini yerine
getirirken arsivciligin bilinen kurallarina riayet etmekle
yukumludurler.

Keyfi, sahsa mahsus, cikar guducu, bilimsel
calismalari engelleyici, acik ve seffaf olmayan uygulamalardan uzak
durmak esastir. Aksi takdirde arsiv kurumunun guvenirligi zedelenir.

Sahiplik (iyelik) duygusu arsivcilikte hic olmamasi gereken bir
seydir. Arsivleri saklayip, sonra kendi adina bastirmak ise cok ama cok ayip bir davranistir.

Belge yayinciliğinin belirli kurallari vardir ve bu kurallarin belgeleri kendi adina bastirmakla uzaktan yakindan bir iliskisi yoktur.

Arsiv kurumlari, kanunen kimi arsivlerin sahipleri olsalar
bile bu `sahiplik', sozkonusu materyali usulune uygun korumak ve
bilimsel calismalara sunmanin otesinde bir `sahiplik'den baska bir
sey degildir.

Arsiv materyali meta degildir, iyelik kavramiyla
kesinlikle bagdasmaz. Onlar insanoglunun hafizasinin birer
cuzi'dirler ve her bireyin insanligin bu ortak hazinesinden
yararlanmak konusunda ortak ve esit hakka sahip oldugu kabul edilir.

Arsivlerin korunma tarzi ve bilimsel calismalara acilmasindaki ozen
ve titizlik, soz konusu toplumun modern, cagdas ve demokratik duzeyini
belirler. Arsivlerine hoyrat davranan, onemini kavrayamayan
toplumlarin veya gruplarin ozgur, demokratik ve cagdas oldugu
soylenebilir mi?

Toplumlarin, topluluklarin ve kisilerin arsivcilikte ulastiklari
duzey, ayni zamanda onlarin modern dunyadaki yerlerini belirler.

Arsivler ve onlarin korunma bicimleri kisilerin, gruplarin ve
topluluklarin bir nevi aynasidir.


Zülfikar Özdoğan


Not: 2007 yılında Tüstav tarih grubuna yazılan bir yazı. Kendimce bir şeyler anlatmaya çalışmıştim ama şimdi geriye dönüp bakınca sanki bu yazı hiç bir işe yaramamış izlenimine kapıldım. Çünkü arşivlere yönelik aynı bilgiç tavır, aynı ‘uyanıklık', aynı kural tanımamazlık, aynı hoyratlık süregidiyor. Demek ki bu yazının hiç bir kıymet-i harbiyesi olmamış!..

Geen opmerkingen: