zaterdag 3 maart 2012

İlerici Yurtsever Gençlik Gazetesinin 30. Yılı



İYG tarafından çıkarılan ve Portekiz'deki 'Kırmızı Karanfil' devrimini sembolize eden poster.





İlerici Yurtsever Gençlik (İYG) gazetesinin ilk sayisi otuz yil once
17 Kasim 1975 tarihinde, Uluslararası Öğrenciler Günü’nde
yayinlanmaya baslandi. Leninist (siz bunu Stalinci olarak okuyabilirsiniz) bir
gazeteydi. Lenin'in, `gazete, kollektif bir propagandaci oldugu
kadar, ayni zamanda kollektif bir orgutleyicidir' şiarina uygun
olarak komunist genclik hareketini orgutlemek, guclendirmek ve
yonlendirmek amaciyla cikartildi. Komunist genclik hareketinin merkez
yayin organiydi. Basindan sonuna dek Turkiye Komunist Partisi (TKP)
Genclik Burosu tarafindan yönetildi ve denetlendi.

İYG'yi degerlendirirken kuskusuz leninist kontekst icerisinde
dusunmek gerekir. Yani, başinda SBKP'nin yeraldigi dunya komunist ve
isci hareketi, buna bagli olarak TKP ve TKP MK aparatlarindan birisi
olan Genclik Burosu ve buna bagli genclik gazetesi olarak İYG… Tipik
leninist bir konsept!..

Ancak kuskusuz kendine ozgu ozellikleri de vardi. Parti ve bagli
Genclik Burosu illegaldi, ama gazetesi legaldi! Kisa bir sure sonra legal
genclik orgutu olarak İlerici Gencler Dernegi (İGD) de kurulacak ve ilerici
genclik hareketi adi altinda Turkiye'ye ozgu komunist genclik
orgutlenmesi kervani yola duzulecekti.

1975'den 80'e dek suren sert ve kanli mucadelede hareket binlerce genci mobilize etti, partinin
guclenmesinde motor gucu olusturdu. Gelisen TKP hareketi
icerisinde gencligin yeri ve rolu diger ulkelerle kiyaslanmayacak
olcude fazlaydı, cunku üyelerinin cogunlugu gençlerden oluşuyordu.
Kuskusuz elimizde cok net rakamlar yok ancak ilerici
genclik hareketinin TKP'nin kadro yatagini olusturdugunu belirtmek
kesinlikle bir abartma degildir.

Aslinda kimi ozgul yanlarina karsin konseptte degisen fazla bir sey
yoktu. Dunya komunist hareketinin birikimi cercevesinde olusan
kurallarin disina cikilmadi. Syky parti disiplini, partinin ideolojik
ve politik hattina sadakat, verilen gorevleri harfiyen yerine
getirmek, gencligi isci sinifinin dumeninde tutmak –
meshur `gencligin yolu isci sinifinin yoludur' slogani- vb ilkeler
diger ulkelerin komunist hareketlerinde de uygulandi. Sablon uc asagi
bes yukari ayniydi. Bu sablon Stalinci bir sablondu ve bizde en kati
yontemle uygulandi. Zaten, SBKP'ye bu denli körükörüne bagli ve sadik
bir hareketten de baska sey beklenemezdi.

Ancak bes yil gibi kisa zamanda elde edilen basarinin altinda –yirmi
binlere oturan İYG tiraji (en yüksek baski sayisinin 36 bin oldugunu animsiyorum)
ve IGD`nin binlerce kisiyi mobilize
edebilmesi elbette kendi cercevesinde bir basariydi- sadece bu sablonun
kati bir bicimde uygulanmasi yatmiyordu. Bu gelismenin altinda esas
olarak komunist hareketin yillarca yasaklanmis olmasinin getirdigi
gizemli cazibeyle birlikte Sovyetler Birligi'nin Turkiye sosyalist
hareketinde bir cekim merkezi olarak one cikmasi yatmaktadir. Yani,
dunya komunist hareketinde (Sovyetik hareketi kastediyoruz) simdiye
dek baska yerde uygulanmayan cok farkli ve ozel bir model uygulandigi
icin Turkiye'de basari kazanilmadi. Ya da hareketi yonetenler
olaganustu devrimciler oldugu icin bu basarilara imza atilmadi.
Turkiye devrimci hareketinin icinde bulundugu başsiz, ondersiz
kabarmanin yolactigi arayisin sonucu olarak Sovyetler'in bir ‘kutup
yildizi’ gibi parlamasi ve TKP'nin gizemli mevcudiyetsizligi bir cekim
merkezi yaratti ve bu cok ozel kosullarda Turkiye'deki sosyalist
kadrolarin bir kismi TKP'yi kesfetti. Sadece kesfetmedi, haril haril
partiyi aramaya basladi. Turkiye'de bulamayinca arayisini yurtdisinda
surdurdu ve sonuc olarak ‘biri felcli uc kisiden murekkep’ partiyi
bulup Turkiye topraklarina ayak bastirdilar. Dunya komunist
hareketinde bunun bir baska ornegi yoktur ve bu ornek son derece
ilginctir. Kuskusuz uzerinde durmaya, incelenmeye deger bir ornektir
ve Turkiye'nin siyasi tarihiyle birlikte dusunuldugu zaman ancak
anlamli sonuclara ulasilabilir.

Elbette bunu anlayabilmek icin biraz geriye gitmekte yarar var. 12
Mart donemini hatirlayalim. 12 Mart doneminde genclerin devrimci
kalkismasinin hunharca ezilmesi devrimci hareketi geriletemedigi gibi
aksine bir kabarisa yolacti. Ancak isin ilginc yani, hareket
kabarirken onder kadrolar elimine edildigi icin bu kabaris akacak yon
aramaya basladi. O donemi soyle bir gozumuzun onune getirirsek;
Mahir'ler oldurulmus, Deniz'ler asilmis, TİP yoneticileri agir
cezalarla iceri atilmis, Dr. Kivilcimli ve Mihri Belli yurt disina kacmak
zorunda kalmislardi. Tabloyu tamamlamasi amaciyla
Perincek'ci `Safak'grubu da takim taklavat en son olarak iceri
alinmislardi. Ortada harekete yon verebilecek perspektife ve vizyona
sahip hic bir orgutlu guc birakilmamisti. “Bas'siz dev” gibi ucube
bir garabet ortaya cikmisti.

12 Mart'in bir ozelligi de ileride sosyalist hareketi yonlendirecek
kadrolarin daha once firsatini bulamadiklari marksist klasikleri
okumak icin genis bir zamani elde etmeleridir. O donemde incelendigi
kadar marksist klasikler baska donemde incelenmedi. Okunan butun
kitaplar, Maocu ve Fokocu yayinlari bir tarafa koyarsak, isci
sinifinin onculugunden ve partinin ideolojik – politik, orgutsel onderliginden
sozediyordu. Gerek devrimci hareketin ezilmesinin yarattigi hayal
kirikligi ve buna bagli olarak bu isin boyle gitmeyecegi dusuncesinin
yayginlasmasi, gerekse marksist klasiklerin isci sinifinin ideolojik –
politik onculugu ilkesinde israr etmesi belirli bir kadroyu dusunmeye
ve arayisa yoneltti. Bu arayis sonucunda TKP gizlendigi mekandan
disari cikarildi, kitlelerle bulusturuldu. Bu cabayi ilk yurutenler
Sosyalist Genclik Orgutu'nden (SGO) Ingiltere'ye giden Yurukoglu ve
Iscinin Sesi ekibi, Ankara'daki SGO'luler, Istanbul'daki SGO'luler,
Partizan grubu ve TİP içerisindeki Emek grubu oldular. TKP'nin ilk temel taslarini
olusturan gruplar bunlardir. Daha sonra buna GSB'yi (Genc
Sosyalistler Birligi) de katabiliriz. Ancak GSB, TKP'nin ilk
olusumunda yeralmadi, sonra katildi ve hareketin kitlesellesmesinde
hayati bir rol oynadi.

Tekrar ilerici genclik hareketine donersek. İYG'nin yayinlanmasi, sadece
komunist genclik hareketinin degil, genel olarak komunist hareketin
yeniden dogmasinda da bir donum noktasidir. TKP, ceyrek yuzyil sonra
ilk kez legal bir yayin cikarmak curetini gostermektedir ki bunun
politik anlami bir butun olarak komunist hareketin acilarla,
baskilarla dolu gecmisi dusunulurse daha iyi anlasilabilir. Yoksa
İYG'nin yayinlanmasi tek basina fazla bir anlam ifade etmeyebilir.
Onu, komunist hareketin ve ozel olarak komunist genclik hareketinin
gecmisiyle birlikte degerlendirirsek daha dogru ve net sonuclar elde
edebiliriz.

Bu isin bir yani. Diger yani ise sudur: 1975-80 arasi ilerici genclik
hareketini incelemek isteyenler icin en kapsamli kaynak olarak
elimizde su an İYG, devami olarak Genclik Dunyasi ve tek sayi cikan
Genclik Haberleri koleksiyonlari vardir. Yine bu cercevede Liseli
Genclik'i de unutmamak gerekir. Bir diger onemli bir kaynak olarak
yine İYG yayinlarinda cikan IGD 1. Kongresi'ni sayabiliriz. Ne yazik
ki bunlarin disinda kapsamli bir kaynak bulmak olasi degildir.
İYG'nin arsivi de diger sol yayinlar gibi polis tarafindan goturuldu.
Akibetinin ne oldugu simdilik mechuldur. Umalim ki imha etmemislerdir
ve en azindan bizden sonraki nesiller incelemek sansini elde ederler.

Kuskusuz diger sol yayinlardan da ilerici genclik hareketini izlemek
olanaklidir. En azindan diger gruplarin bu hareketi nasil
degerlendirdikleri acisindan onemli kaynaklardirlar. Boylelikle daha
komple bir sonuca ulasmak mumkundur.

x x x

İYG'nin bir çalisani, o dönemde legalize ol(a)mayan genel yayin yönetmeni olarak,
gazetenin cikarilmasinda birlikte calistigim arkadaslarimi sevgi ve saygiyla
selamliyorum. Politik yasamimin en guzel bes yilini İYG'de onlarla birlikte gecirdim.

Nice insanlar tanidim, nice olaylara tanik oldum.

Gök kubbede kalan ise sadece hoş bir seda idi!

Zülfikar Özdoğan

Not: 15 Kasım 2005 tarihinde Tüstav tarih grubunda yayınlanan bir yazı.

Geen opmerkingen: